7 Ocak 2011 Cuma

BİZE ÇOK YAZIK ETMİŞSİN...


Çocuk konuştu önce ‘seviyorum’ dedi, ‘senin hiç bilemeyeceğin gibi kimsenin seni sevmediği gibi’.  Kız şaşırdı ‘nasıl olur’ dedi ‘sen benim arkadaşımsın arkadaştan da öte bir dostsun yazık etme bize’ çocuk konuşamadı bir şey düğümlendi boğazında,  yıllardır açamadığı düğüm bir daha gösterdi kendini… Kız konuştu bir daha ‘seversen beni aşkın en acı hali olur senin için ben yaraları sarılmamış,  sarılamayacak bir  hastayım. Gönlüm çoktan harabe olmuş yanlış bir aşktan. Yanılmışım hayatta seçtiğim her adamda… Sen hep yanımda ol omzunda ağlayayım yine seninle güleyim ben. Sen anlat bana en gizli sırlarını, ben destek olayım sana bu bitmez tükenmez acılarda...’
 Öyle de oldu zaman geçtikçe kenetlendiler birbirlerine. Konuştular uzun uzun ağladılar eskiye, yeniye;  güldüler sabahlara kadar şarkı tutular birbirlerine...
Bir gün tutarlarken şarkı,  gökyüzündeki parlak yıldızlar gibi bir şarkı başladı sözleri kayıp bir şarkı müziği hiç duyulmamış sözleri onlara yazılmış...
Çocuk kıza baktı uzun saçları bir kaç sokak lambasının altında geceden daha kara gecenin karası sinmiş gözlerinden daha da parlak saclarına... El sürülmemiş tenine... Yağmurdan sonra toprak kokusu sinmişti tenine her rüzgar estiğinde gelirdi çocuğun burnuna. Yine bir şey düğümlendi boğazında... Şarkı bütün güzelliğiyle kızın gözlerinden damlıyordu. Çocuk kıza döndü yeniden dudakları titriyordu susuyordu, söyleyemiyordu ‘söyle’ dedi içinden bir ses 'bize çok yazık ettin' dedi, kız bakamadı çocuğa. Çocuk anlattı ağladığı şarkıları, sabahı olmayan akşamlarını, çaresiz kalışını yalnızlığını, suskun bekleyişini, yaralı kalbini, hiç ulaşamadığı o elmasın ışıltısının gözlerini nasıl aldığı... Kız sustu gözlerine baktı çocuğun sarıldı özür dilermişçesine konuşamadı gitti...
Sabaha kadar döndü yatağın içerisinde düşündü. Kalbini eline aldı ona sordu ne yapacağını. Zindan oldu şen şakrak odası ve sabaha karşı güneş yüzüne güldü aşıkların ‘seviyorum’ dedi kız ‘seviyorum bende onu...’
Çocuk birkaç gün hiç görmedi kızı, kız merak etti arayamadı ama soramadı...
Aradan birkaç gün geçti. Kız dışarı çıkmak için hazırlanıyordu. Çocuk eve geliyordu, yanında bir kızla. Kız evden çıktı.
Çocuk eve geldi.
Karşılaştılar…
Kız tam ‘seni seviyorum’ diyecekti. Çocuk sevgilisiyle tanıştırdı kızı. Kız cehennemin tam ortasındaydı şimdi yapacak tek şey vardı kalbini eline aldığı gibi yeniden sandıklara kaldırmak… Çocuk sevgilisine aşık oldu zamanla kızı unutmak için başladığı ilişki büyük bir aşka dönüştü o anlamadan.
Bir gece kızla çocuk otururken deniz kenarında çocuk kıza sarıldı sıkıca yanında olan ama aslında en uzağındaki aşkına sırdaşına dostuna... Kızı öptü şuursuzca kız sinirlendi bağırmaya başladı içindeki tüm nefreti kustu kinini... Artık yolarını ayırmak zorundalardı... Bu kadar nefret sığmazdı bir dostluğun içine.
Kız koşarak evine gidiyordu. Çocuk koştu arkasından kolundan tuttu. Kız döndü bakamıyordu çocuğun yüzüne...

Ve konuştu;
‘Sen beni severken anlamadım seni sevdiğimi sendin aslından anahtarlarını kaybettiğim küçücük yüreğimin tek giriş kapısı anladığımda tam sana söyleyecekken hislerimi sevgilinle tanıştırdın beni. Ben o kıza haksızlık yapamazdım söyleyemezdim hislerimi... Seni seviyorum hep sevdim her zamanda seveceğim ama hoşçakal benim gitme vaktim geldi. Bir rüyaydı işte buda bitti...
Çocuk konuşamadı ‘neden’ dedi sadece ‘neden yıktın dünyamı, neden söylemedin’. Kız sustu, arkasını döndü, dayanamadı son kez sarıldı. Onun olmayan aşkına döndü arkasını. Bilinmez bir gecenin ortasında bıraktığı yerden devam etti acısına...

(P.S. Tamamen gerçek bir hikayedir)

1 yorum:

  1. tammn gerck yazmssn belkı gercklıgı dogru ama olaylar ınsnlr gerck ama dunya sahte hpde ole olck onn ıcın sahtenn ıcınde yasann grcklr ya uzr ya geccı svndrr anldgm kdryla kalbı prclnn cck hcbrsyı umrsdn dvm etms hytna aclrnı gomrk dertlı bednıne klbıne...

    YanıtlaSil