1 Ocak 2011 Cumartesi

VE İŞTE 2010’NUN KAR-ZARAR TABLOSU
*2010’a girdiğimiz ilk gün bir arkadaşımın ‘undergraund’ dairesinde uyandım küçük bir minderin üstünde elektronik eşyalarımız vardı ama yatacak yerimiz yoktu. Aslı’nın aldığı pijamayla havaalanına gittim ne alaka demeyin İstanbul’a ilk geldiğimde 4 ay kadar havaalanında kaldım. İç hatalarda bu konudan başka zaman bahsedeceğim
*yılbaşını ve sevgililer gününü her sene olduğu gibi yine teke tek kutladım.
* Gökten Kenan İmirzalıoğlu yağsa bana İsmail Türüt düşeceğini çözdüm.
*şans eseri bir tiyatroya girdim. Ziyarette gitmiştim sahneye çıktım istek üzerine şimdi orda oyuncuyum. Sanırım başıma gelen en güzel şeylerden biriydi
*3 yönetmenle kavga ettim, birine çemkirdim. Oh canıma değsin.
*Mamma Mia’ya Türkçe sözler yazabileceğimi kavradım. Örneğin;
Mamma mia Allahım bu ne ya?
Mamma işte şimdi şıçtım
Mamma mia ben gelmem oraya
Mamma git başımdan ya
Ben kalbi kırık bir kuştum
Sen karga gibi uçtun vs vs. (müziğiyle söyleyin valla oluyor)
*Zelal'le sabaha kadar konusup neden süreki yalnız olduğumuz konusunda şu muhteşem teoriyi keşfettik. İnsanlara anne muamelesi yapıyoruz bu nedenle karşıma çıkan ilk insana 'sevvvvvv beniiiiiiiiii muhtacımmmmmmm sanaaaaaaaa sev beniiiiiiiiiii' diyeceğiz.
*boşu boşuna kalbini kırdığım 2 kişiyi geri kazandım.
*daha önce saf saf anlamadığım gerçekleri baaaam diye suratıma yedim.
*doğum günüm de bir büyük bir küçük rakı içip ilk defa böyle sarhoş oldum. Taksiciye ‘ abi be sağol hiç sarsmadın bazı ‘şöfer’ler var deli gibi sürüyorlar’ demişim. Akp binasının önünde de camı açıp ‘tayyip minik kuşum ‘ diye bağırmam çok tatlı bir hareket olmuş. Allah’tan hatırlamıyorum daha büyük rezillikleri de burada anlatmıyorum.
*bir koca sene de önce kominist bir kızı, sonra bir mafya anasını, sonra bir konsümatrisi aynı zaman da çocuk oyununda bir köylü kızıyla bir çifçiyi oynadım. Şizofrene bağlamaktan korkuyorum.
*kahve manyağı oldum.
*ilk görüşte aşık oldum sonra terk edildim ama olsun. Aslında tam olarak terk edildim mi bilmiyorum. Ben de ayrılmış olabilirim
*Aslı’yla birbirimizi yanlış anlayıp küstük sonra konuşunca da çok güldük
*Lunaparkta saçma sapan dönen bir şeye binip tepede kemerimin açılmasıyla ölüm tehlikesi geçirdim.
* pes oynamayı öğrendim, langırta sardım.
*yemek yapamadığımı anladım. Mantar yakabilen ilk gencim.
*nüfus kağıdımı önce Ankara’da unuttum sonra kavuştum iki gün sonra kaybettim. Nüfus müdürlüğündeki sarışın botoxlu salak kadınla sinir savaşı yaptım. Ah ah keşke dövseydim. Keşke beynine botox yaptırsaydı belki çalışırdı.
* Mersin’den İstanbul’a 2 valiz parfümle kaçakçı gibi geldim. Allahtan annem havacı yoksa şuan hapisten yazıyordum.
*şarabın shut yapılabileceğini öğrendim.
* Tarotlarımın gerçekten çıktığını bir kez daha anladım.
* Waffle’ın hızlı yendiğinde çok feci kafa yaptığını öğrendim.
*Sahilde bağıra bağıra şarkı söyledim.
*Aşk acısının sadece bir defa yaşandığının onu da yaşayalı çok olduğunu bir daha canımın yanmayacağını öğrendim.
*hukuka yatkın olduğumu talihsiz bir olay sonucu öğrendim. Şuan çoğu avukattan daha fazla bilgim olduğunun iddasına girerim.
*ilk defa çocuk oyunu ve şarkı yazdım.
*lisedeki edebiyat hocamın beni unutmaması şuan derki.com’da yazmamı sağladı.
* Kilo takıntımı atlattım. P.s. sizde 95 kilodan 50 kiloya düşseniz sizde yaşardınız.
*Çemberimde Gül Oya’yı 12. Defa 40 bölüm olarak bir daha bir daha izledim.
*En büyük takıntım olan KENAN İMİRZALIOĞLU’yla 5 defa karşılaştım.
*ilk defa 1 MAYIS, 1 MAYIS gibi kutlandı.
*Kart atmanın, mektup yazmanın kocaman gülümsemelere sebep olduğu öğrendim. Ptt’yle kanka oldum.
*Alican’la gece şarkı söylerken alt komşumuzla şu harika diyaloğu yaşadım;
Ding dong
Ben: buyrun
Komşu: kolay gelsin
Ben: sağol abi
Komşu: çoluğum çocuğum var benim
Ben: allah bağışlasın abi
Komşu: dalga mı geçıyosun
Ben: yok abi saygı sonsuz
Komşu: tövbe tövbe
*Bir yarışma programında kırmızı şapkamla program reklamına çıktım diye bütün aileden ve havaalanı mesuplarından ünlü olmuş muamelesi gördüm.
* Güvendiğim dağlara kar yağdığında amannnnnnnnnn boşverrrrrr demesini öğrendim.
*terk edilmenin ilham perisini etkilediğini fark ettim.
*Nur ile aynı ritm de dans edip klip çekebileceğimizi ama bunu teras gibi açık yerlerde yaparsak müzikten çok kahkaha duyacağımızı çözdük.
*hiçbir zaman annem gibi ev temizleyemeyeceğimi anladım. Cennet annelerin ayaklarının altında temizlik malzemeleri ellerinin içindedir.
*affedemem dediğim birçok şeyi affedebileceğimi. Affetmenin o saçma kişilik kitaplarında yazdığı gibi hafiflettiğini anladım.
Bunlar sadece hatırladıklarım Allah bilir daha neler yaşadım. Duruma bakarsak karlıyım gibi ama sanki biraz Polyanna’ ya bağladım. Utanmasam bir elimi kestiler ama bir tane daha var diyeceğim.
Amannnnnnnnnnnnn boşverrrrr
Ölümlü dünya 2011 sıra sende ama dikkat et ağzını burnunu dağıtırım hiç acımam
 :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder