27 Aralık 2010 Pazartesi

yeni yıl mutlu olsun:)

Yeni yıl yeni yıl yeni yıl bizlere kutlu olsun:)
Bir rivayete göre yeni bir yılı karşılarken bitirilen yılı arkamızda bırakmak, dönüp bakmamak en iyisiymiş. Ben buna katılmıyorum ve eksiğiyle fazlasıyla 365 günde 52 haftada ve 12 ayda bana kattıklarına minnettar olduğum herkese yepyeni bir sayfa açıyorum.
Bütün bir yıl bundan önceki 19 yılda olduğu gibi yanımda olan, kıyafetlerini çaldığım, bir türlü evi onun gibi temizleyemediğim ve kazık kadar olsam da yanımda olmadığında seçim yaparken 45 dk sabit bir yöne baktığım, benim yüzümden tatsız tuzsuz yemekler yiyen, depresyonda olduğum için kendi doğum gününe gitmeyen, yatağımız yokmuş gibi koltukta ikamet ettiğimiz, kalorüferin ütüyle aynı işi yaptığını biraz önce keşfeden, ev arkadaşım,  yol arkadaşım, hayat arkadaşım, annem, BENGÜL KABAKLI’ya
Her sıkıldığımda bana ‘yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey varsa sabır kötü zamanlarda beni düşün dağılır’ diyen, sürekli gülümsemeyi başaran ve hep gülümsememi sağlayan, telefonda terapi yöntemini geliştiren ve psikologda çalışmak yerine gazete çalışıp bence milyarları ellinin tersiyle iten, minik kulaklı, minik ayaklı, muhteşem üçlümüzün 2 numarası, ablam, teyzem, dostum, EYLEM KABAKLI ÖZÇELİK’e
Her konuştuğumuzda sırtımı sıvazlayan, hep beni sevdiklerini ve benimle gururlandıklarını bana hissettiren, en büyük desteklerim, bana ördüğü bereler yüzünden elleri telef olan, dünyayı yesem de doyduğuma inanmayan, hala kucaklarında uyuyabildiğim, benden başka birini sevdiklerinde surat astığım için çocuk düşmanı olan dedem, anneannem, idollerim, aşkın tarifi AYŞEN ve METİN KABAKLI’ya
Bu yazıyı şuan okuyamasa da sevgisi kilometrelerce uzaktan saran ve her zaman beni koruyup kovlayan, yazmamı benden çok isteyen ve yazma sebeplerimden biri olan, TÜRKAY İÇAÇAN’a
Ortak alanımızı Türkay İçaçan’ın o muhteşem dersleriyle pişmek olan, beni tekrar kelimelerin sihirli dünyasına döndüren, ‘sonsuz’ kere teşekkür etmekten bıkmadığım, Phantom Of The Opera’da kesinlikle rol vereceğim, HASAN ÇELİKTAŞ’a
Hep farklı bakış açıları kazanmamı sağlayan, beni destekleyen, gülümsemesi hiç eksik olmayan, köpükten her şeyi yapabilen, hem abim hem arkadaşım olan, tanıdığıma hep çok memnun olacağım, bana çok şey öğreten, tökezlediğim anlarda hep yanımda olan, benim gibi deli, benim en sevdiğim deli ARARAT MOR’a
Bütün bir yaz bır bır bır konuşmama rağmen beni inatla dinleyen, her zaman yanında olduğunu hissettiğim, eminim bir daha benim alışverişe çıkmayacak olan, belgesellerimin tek konusu, kızınca beyaz peynire benzeyen, bacağımı sakatlasa da asla kızmadığımJ, mobidik’im, abim, dostum, ZEKİ AYAN’a
5 senedir bir türlü bıkmadığım, evrimini desteklediğim, aşiretlerinde bana yer açan, ‘sihirli değnek’ini kullanmaktan çekinmeyen, yerin altında bir o kadar daha olduğuna emin olduğum, bir senede hem sarışın hem esmer bomba olmayı başaran, cola ve sütlü çikolatayla hayatını devam ettiren, aşık olmayı bir türlü beceremeyen, terası temizlememesi sonucu simsiyah olduğumuz, kıck box yapacağım diye beni yumruklayan, yumruğundan büyük bir kalbi, akıllara zarar bir aklı, vazgeçilmez bir dostluğu olan ,ahretliğim, kardeşim, ZELAL AKGÜL’e
Dal gibi olduğunu bir türlü kanıtlayamadığım, bir fotoğraf makinasından dünyayı gören, internet özürlü olduğumuzu aynı anda anladığımız, sadece muhabbetimizin radyo programı olduğunu, kahkahamızı ne olursa olsun kesilmeyeceğini bu sene daha çok anladığım, ‘şu mağazaya bakıp çıkacağım’ birbirimize söylediğimiz tek yalan olan (çünkü o mağazada hangisi diye   hepsini geziyoruz), gossip gırl ortağım, aynı olaya aylarca gülebildiğim, bahtsız bedevide olsak amannnnn boş ver deyip yürümeye devam ettiğimiz, kahve markası olacağımıza artık emin olduğum, bir senede partiye de, okula da, adliyeye de, ağlamaya da, gülmeye de beraber gittiğim, kardeşim, miniğim, edie’m, ASLIHAN SEVER’e
Yaşadığı her anı gerçekten yaşayan, film izleme ortağım, 5 senedir büyürken kalbini de büyüten, her gün fal bakıp halimize güldüğümüzü, terasta  hazırladığımız krografileri mersin halkına büyük ustalıkla tanıttığımız, en kısa telefon konuşmamız 2 buçuk saat olan, çocukluğunu buz dolabında geçirmesine rağmen sadece kendisi değil ailesi de fırın gibi sıcacık olan, her hüzünlenmemizin 10 dk sürdüğü, Burhan Altıntopla Makbule karışımı, hayat çizgimin aynı şekilde seyrettiği, soyadını bir türlü söyleyemediğim, kardeşim, arap’ım, Esmeralda’m, NUR KASHLOK’a
Sahnede, evde, hayallerde ortağım olan, ağlarken ceketinin bir tarafını sırılsıklam yaptığım, evi beraber temizlemeye çalışıp bir türlü başaramadığımız, Grease’i izleyip sabaha kadar dans ettiğim, şarap’la baileys’i karıştırıp 4’e kadar şarkı söylediğim ki en son rap yapıyorduk, çok zor zamanlarımda yanımda olan, çok güldüğüm, çok kavga ettiğim, çok çalıştığım, narsist, benim disko kralım, can can’ım, ALİCAN ERSOY’a 
Şarabın shut yapılabileceğini beraber keşfettiğimiz, bana evini açan ev arkadaşım, küçük kopyam, hayatını sağlam temeller üzerine kuracağına emin olduğum, waka waka dansıyla yemek yapabildiğim, alışveriş sepetlerimizin içeriğinin farklı olması saatlerce geyik yapma sebebimiz olan, hanım hanımcık gözükse de benim gibi içinde bir çingene yatan, kujenim, ev arkadaşım, minik kopyam, DERYA ÖZTOL’a
3 senelik ev arkadaşım, karanlıkta korkup beni bırakıp kaçan, içip içip kendi üstüne kusan, her sıkıldığımda beni gezdirmekten bıkmayan, gece kalkıp çikolatalarımı yiyip kaplarıyla yerine koyup sabahları evde terör estirmemi sağlayan, kalbimi kırdığı için çiçeğini çikolatası alıp gelen, her gol olduğunda beni kafasının üstünde gezdirmeyi başaran, Hugo kılıklı, tango, salsa, rock’n roll ve ankara havasını üst üste oynayabilen, Taksim’de kameralara yakalandığım, ‘sen eve git ben ÖSS’ye girip yarım saate gelirim’ şeklinde ki harika cümlenin mimarı, bir dargın bir barışık uzatmalı tontişim, EFE YAŞA’ya
Waffle’ın insanı sarhoş ettiğini beraber keşfettiğimiz, benim kırmızı eşofmanımın en çok yakıştığı insan, bir tencere makarnayı gözümün önünde yiyen, tanıdığım tek playboy J, İstanbul’u ve Mersin’i sanki toplu taşıma aracı yokmuş gibi yürüyerek turladığımız, bebek yüzlü şeytan, alnımı en çok hatta tek seven kişi, (anneciği harika börek ve kek yapıyorJ), pamuk kalpli, pamuk yanaklı, miçem, MELİH ARTAÇ’a
Sabahlara kadar hiç sıkılmadan muhabbet ettiğim, kahveleri arka arkaya içtiğim, her şeyden konuşup her şeye güldüğümüz, hep gülümseyen, hep yanımda olan, Tango yüzünden yanımdan sandalyeyle sürüklenen, gördüğüm en tatlı Fransız GÜL FULYA AKYOL’a ve gitarla harikalar yaratan, bebek yüzlü, çocuk kalpli, MUSTAFA AKYOL’a

Üstünden zaman geçse de dostluğun eskimeyeceğini bir kez daha kanıtlayan, ayrı yollara gitsek de kalbimizin bir olduğu;
Çirkin sevgili kavramının seviyesini yükselten, bahtsız bedevim, reenkarnasyon düşmanı, Şebnem Ferah konserinde bütün şarkıları beraber söylediğim, karışık, KAAN ÖZPAY’a
Dışı çok sert, içi yumuşacık yani fırından yeni çıkmış ekmek gibi, alayına isyan sözü hayat felsefesi olan, beni havuzda boğmaya çalışsa da benden kurtulamayan, bitanecik leşim, GÜVEN KINALI’ya
Ayrılsak ta beraberiz kavramının en açıklayıcı şekli, kimsenin başaramadığı bir şeyi yapıp iki farklı görüşü birleştiren, iki kocaman dev adam, kalpleri de kendileri gibi yoldaşım DİRENÇ TUNA’ya (bir de ablası deli fal bakıyor), kutup ayıcığım ERHAN YÜREK’e
Kendisinden tanımadan önce gıcık kaptığım ama tanıdıkça çok çok sevdiğim, edebiyatı poker oynar gibi anlatarak eğitimde çığır açtığım, çift dikiş mantığının daimi üyesi, ‘ekmeğiiiiiiiiiiii bıraaaaaaaaaaaaak’ (yemek konusunda çok hassasJ), poker deyince akla her an onun adı gelir, SERGEN ADAK’a
Tiyatro sahnesinde yorulmadan çalışmamın en komik sebebi olan, en sevdiğim Hacivat tipi, ağlamam gereken her yerde yüzünü gördüğüm anda gülmeye başladığım, yanımda kala kala benim gibi konuşmaya başlayan ve fark etmeden bana çok şey öğreten CİNK ŞENGÜL’e ve Keloğlanı sırma saçlı sevdirebilen, oyundan sonra çocuklara saçma sapan öğütler veren, mavi kalemli bol allıklı, gözlerinin içi gülen REMZİ AKSOY’a
Ve sevdiğim herkese ki isimleriniz tek bir yazıya sığmayacak kadar çok, kalbimde hepinize binlerce teşekkür, binlerce yer var…
İsmini saydığım bu sene hayatıma giren, her sene hayatımda olup bu senede hayatıma güzellik katanlar…
Yeni yılınız hep mutlu olsun, acılarız yemeklerinizin baharatında olsun,
kalbiniz çocuk masumiyetinizin tek dergahı olsun,
içiniz her bahar, dışınız kışın soğuğuna göğüs gerecek kadar sert olsun,
 aşk hep hayatınızda, ayrılıklar kısa yolculuklarınızda olsun,
hayat su gibi değil sel gibi oluk oluk aksın, sevdikleriniz hep yanınız da olsun…
yeni yıl yeni sayfalarınız olsun ve hep ben hep yanınızda olayım J
2011 Melis’siz olmaz olursa sıkıcı olur, şaka yapmıyorum valla ya bir düşünün benim olmadığımıJJ
YENİ YIL YENİ YIL YENİ YIL BİZLERE KUTLU OLSUN:D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder